Çocuklarda 2 yaş sendromu nedir ve yaşanması durumunda neler yapılmalı ve yapılmamalıdır? İşte, sana harika bir kaynak!



Bebekli evlerin en büyük sorunlarından biri olan sendromlar, bazen psikolojik bazen de gerçekten fizyolojik olabiliyor. Her bebek ve her çocuk kendine has özelliklerle donatılmış olarak dünyaya geldiği için her birinin gelişim süreci birbirinden farklı oluyor haliyle. Peki, 2 yaş sendromu hakkında ne düşünüyorsun? Sence de gerçekten 2 yaş sendromu diye bir durum var mı? Bu durumda neler yapılmalı ya da yapılmamalıdır? İşte, tüm bu soruların cevabını 2 yaş sendromu nedir, sorusuna cevap aradığımız bu yazıda bulabilirsin. Hazırsan başlıyoruz.




2 Yaş Sendromu Nedir?


2.yaş sendromu bebeklerin iki yaşına girmeden hemen önce ya da girdikleri andan itibaren belli bir süre gözlemlenen normal dışı davranış örüntüleri olarak tanımlanabilir. Bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren etrafındakileri örnek alarak bazı davranış paternlerini öğrenir ve sergiler. Ayrıca bebek, bu öğrendiği davranışlara kendi aklınca yenilerini de katmaya heveslidir. İşte, bebeklerin iki yaş civarı, kendilerini keşfetme yolculuğunun başlangıcı sayılmakta. Dolayısıyla sana veya çevresindeki diğer insanlara abartılı ve isyankar hareketlerle cevap vermeleri de son derece normaldir. Ancak aileler bunu, bebeklerinde son dönemde meydana gelen “tuhaflık” olarak algıladıkları için paniğe kapılır. Halbuki bebekler sadece kendi kimliklerini ortaya koyma çabası içinde olabilir. Kısacası 2 yaş sendromunun tanımını, bebeğin genellikle 18 ila 30 aylıkken yaşadığı bir keşif süreci şeklinde yapabiliriz. Bu dönemde, yukarıda da bahsettiğimiz gibi bebekler, bağımsızlık isteği ve kendilerini ifade etme çabasıyla birlikte inatçı, öfkeli ve isyankar davranışlar sergileyebilir. Unutma ki bu dönemi sağlıklı şekilde yönetmek için sabır, anlayış ve tutarlılık son derece önemli.




2 Yaş Sendromu Belirtileri
2 yaş sendromu belirtileri arasında aşağıda sıralanan davranışlar en sık görülenlerden.





2 Yaş Sendromu: Gece Ağlama Krizi




2 yaş sendromu gece ağlama krizi şeklinde görülebilir. Bu, neredeyse en yaygın belirtilerden biri. 2 yaş sendromunun bir parçası olarak çocuklar, genellikle gece ağlama krizleri yaşayabilir. Bu krizlerin, çocuğun bağımsızlık isteği ve kontrol eksikliğiyle ilişkili olduğunu hatırlayarak rahatlamaya çalış. Çocuklar gece uykusunda uyanarak anne veya babalarına olan ihtiyaçlarını belirtmek için ağlar. Bu durum ebeveynlerin de uyku düzenini etkilediği için zorlayıcı olabilir. Peki 2 yaş sendromunun parçası olan bu ağlama krizleriyle nasıl başa çıkacaksın? İşte, cevap!


  • Çocuğunun gece ağlama krizlerine karşı sakin ve anlayışlı bir tutum sergilemek çok çok önemli. Onu sakinleştirmek için nazik bir ses tonuyla konuş ve yanında olduğunu hissettir.

  • Çocuğunun gece uykusunda ağlamasının altında yatan ihtiyaçları anlamaya çalış. Kuru bir bez, açlık, rahatsızlık veya kabuslar gibi durumlar gece ağlama krizlerine neden olabilir. İhtiyaçlarını karşılayarak çocuğun sakinleştirebilirsin.

  • Çocuğuna güven ver ve onun yanında olduğunu hissettir. Ona sarılmak, sevgi dolu sözlerle onu sakinleştirecek ve güvende olduğunu hissettirecektir.

  • Ayrıca çocuğun uyku ortamını rahatlatıcı hale getirerek de gece ağlama krizlerini azaltmayı deneyebilirsin. Loş bir ışık, sakin bir müzik veya sevdiği bir oyuncak gibi unsurlar çocuğunun uyumasını kolaylaştırabilir.

  • Çocuğuna düzenli bir uyku rutini oluşturmak, gece ağlama krizlerini azaltmaya yardımcı olabilir. Her gece aynı saatte yatırma ve aynı rutini uygulama, çocuğun uykusunu düzenlemesine yardımcı olabilir.

  • Eğer gece ağlama krizleri devam eder veya ebeveynlerin başa çıkamadığı durumlar ortaya çıkarsa bir çocuk doktoru veya uzmanından destek almak faydalı olacaktır. Uzmanlar, daha spesifik ve kişiye özel önerilerde bulunabilir.






2 Yaş Sendromu: İştahsızlık




2 yaş sendromu iştahsızlık olarak da kendini gösterebilir. Bebeğin yemek istemez ya da en sevdiği gıdaları yemeği reddeder. Peki, böyle sinir bozucu bir durumda ne yapman gerekir biliyor musun? Listemiz hemen aşağıda.


  1. Esnek Ol: Çocukların iştahının değişkenlik göstermesi aslında son derece normal. Öğünlerde yemek yememe konusunda ısrarcı olmak yerine esnek olmakta her daim yarar var. Çocuğunu zorlamadan ve ona stres oluşturmadan zaman tanımayı denemelisin.

  2. Sağlıklı Seçenekler Sun: Çocuğuna çeşitli sağlıklı yiyecekler sunarak onun ilgisini çekebilirsin. Renkli meyve ve sebzeler, ilginç şekillerde sunulan sandviçler veya sağlıklı atıştırmalıklar çocuğunun iştahını artırabilir.

  3. Beraber Yemek Ye: Çocuğunla birlikte yemek, onun için olumlu bir örnek oluşturabilir. Ailece bir arada yemek, çocuğunun yemeğe olan ilgisini artıracaktır.

  4. Yemek Zamanlarını Düzenle: Belirli bir yemek zamanı oluşturarak çocuğunun düzenli yemek yemesini teşvik edebilirsin. Öğün saatlerini düzenli tutmak ve ara öğünleri atlamamak oldukça önemli.

  5. Zorlamadan Kaçın: Çocuğunun yemek yememesi durumunda stresli veya baskıcı bir tavır sergilemek yerine sakin ve anlayışlı olmaya çalış. Bu şekilde çocuğunun yemeğe karşı olumsuz bir ilişki geliştirmesini de önleyebilirsin.

  6. Büyük Porsiyonlar Verme: Çocuğuna büyük porsiyonlar vermek yerine küçük porsiyonlar sunarak başla. Bu şekilde çocuğun yemeğe başlamak için daha az baskı altında hisseder.

  7. Profesyonel Destek Al: Eğer çocuğunun iştahsızlığı uzun süre devam eder veya büyüme ve gelişmesini olumsuz etkilerse bir çocuk doktoruna danışman gerekebilir.






2 Yaş Sendromu: Uyku




2 yaş sendromu uyku düzensizliği de getirebilir. Her zaman uyuduğu saatte uyuyamayan bebekler, çoğunlukla 2 yaş sendromunu deneyimleyen annelerin ortak şikayetlerinden. Peki nasıl başa çıkılır? İşte, cevabı!

Çocuğu her gece aynı saatte yatırmak ve uyku öncesi belirli bir rutin uygulamak, uyku düzenini düzene sokmaya yardımcı olabilir. Örneğin banyo yapma, pijama giyme, hikaye okuma gibi ritüeller çocuğunu uyumaya hazırlayabilir.
Çocuğunun uyumasını sağlayacak uygun bir uyku ortamı oluşturmaya özen göster. Sessiz, karanlık ve rahat bir oda, çocuğunun daha iyi uyumasına yardımcı olabilir.
Çocuğunun gün içinde yeterince aktivite ve hareket alması, gece daha rahat uyumasına yardımcı olan en büyük etmenlerden. Ancak uyku saatinden yaklaşık birkaç saat önce yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınmak da önemli.
Çocuğun yatmadan önce aktif oyunlardan uzak durmasını sağlayarak rahatlamasını sağla. Sakinleştirici etkinlikler veya masal dinletmek gibi aktiviteler çocuğun uyumadan önce sakinleşmesine yardımcı olacaktır.
Etkinlik demişken son derece eğlenceli ve öğretici aktiviteler için Okul Öncesi Sanat Etkinlikleri için Bazı Fikirler başlıklı yazımızı da buraya bırakalım!
Çocuğun gece uyanıp ağladığında sakin ve anlayışlı bir tutum sergilemeyi asla ihmal etme. Ona güven ver ve yanında olduğunu hissettir. Ancak her gece uyanışında hemen müdahale etmek yerine birkaç dakika beklemeyi deneyebilirsin; zira bazen çocuklar kendi kendine tekrar uykuya dönebilir.
Eğer çocuğun gece uyanıp yanına gelmeye başladıysa ona kendi yatağında uyumayı teşvik et ve bu konuda tutarlı ol. Çocuklar tutarlılık sever.




2 Yaş Sendromu: Anneye Bağlılık




2 yaş sendromu anneye bağlılık sorununun arttığı dönemlerden. Bu dönem, aslında, çocuğun bağımsızlık isteği ile annesine olan güven ve yakınlık arasındaki dengeyi kurma sürecinin bir parçası. Çocuk; anneden ayrılmak istememe, sürekli annenin yanında olma isteği gibi davranışlar sergileyebilir. Peki, ne yapmalı? Öncelikle anneye aşırı düşkünlük durumuyla başa çıkmak için ebeveynlerin dengeli ve tutarlı bir tutum sergilemeleri birinci kural. Bu durumu yönetmek için öncelikle çocuğun bağımsızlığını teşvik etmek de son derece önemli. Çocuğa güven vermek ve kendi başına yapabileceği şeylere olanak tanımak, onun özgüvenini geliştirebilir. Anneye aşırı düşkünlük durumunda, ebeveynlerin çocuğun bağımsızlığını kısıtlamak yerine onun kendi başına yapabileceği aktiviteleri desteklemesi gerekebilir. Ayrıca çocuğun başkalarıyla sosyal etkileşimlerini artırmak, farklı kişilerle vakit geçirmesini sağlamak ve güvenli bir ortamda keşfetmesine izin vermek de bu süreçte oldukça gerekli. Bununla birlikte anneye aşırı düşkünlük durumuyla başa çıkmak için ebeveynlerin kendi kişisel sınırlarını belirlemesi ve zamanlarının dengeli şekilde dağıtılmasına dikkat etmeleri gerekebilir. Ebeveynler, çocuklarına zaman ayırmakla birlikte kendilerine de zaman ayırmalı ve kendi kişisel ihtiyaçlarını da dengeli biçimde karşılamalı. Dolayısıyla destek almak için aile ve arkadaşlardan yardım istemek ve gerektiğinde profesyonel yardım almaktan çekinmemelisin. Kısacası bu süreçte ebeveynlerin sabırlı olması ve adımlarıyla çocuğun bağımsızlığını teşvik etmesi, anneye aşırı düşkünlük durumuyla başa çıkmanın etkili yollarından biri.