Şifalı bitkilere başvurmak için ille de hasta olmayı beklemene gerek yok. Bu bitkiler bazen kilo vermene ya da formunu korumana bazense bağışıklık sistemini güçlendirip sağlıklı yaşamana devam etmene yardımcı olacaklar.

Zencefil


En önemli özelliği bağışıklık sistemini güçlendirmesi. Zaten güçlenen bağışıklık sistemiyle bünye hastalıklara adeta meydan okuyor. Bunun yanında başlıca faydaları; kan dolaşımını hızlandırması, iştah açması, boğaz ağrılarına çözüm olması, birçok ağrı çeşidini geçirmesi ve mide bulantılarını hızlıca etki etmesi olarak biliniyor.



Hem tazesi hem de tozuyla tüm yıl severek tüketebileceğin, belki de en leziz şifalı bitki. İstersen çayını iç, istersen yemeklerine ekle. Seçim senin!

 



Zerdeçal


Son zamanlarda en çok adını duyduğun bitki, zerdeçal olabilir mi? Zencefilgillerden olan bu mucizevi antioksidan bitkinin faydaları ise saymakla bitmiyor. Kanser ile savaşmada ön sıralarda yer alan zerdeçal, özellikle meme, deri ve kalın bağırsak kanser tiplerinin tedavi sürecinde oldukça etkili olduğu söyleniyor. Karabiber ile birlikte kullanılıp kandaki şeker ve hücreleri dengeleyerek şeker hastalarının iyileşmesine destek olur. Reflü gibi mide hastalıklarını rahatlatırken hazımsızlık ve şişkinlik gibi rahatsızlıkları da önlemek için birebirdir. Ayrıca yapılan deneylerle zerdeçalın kolesterolü azaltıcı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.

 

Çörek otu


Her ne kadar çörek otunu, sağlıklı beslenme kurallarından uzak olan poğaça, börek gibi yiyeceklerin vazgeçilmezi olarak bilsek de o, hem tohumu hem de yağıyla tam bir sağlık deposu. Bu değerli bitkinin Kleopatra’nın güzelliği için, Hipokrat’ınsa karaciğer rahatsızlıkları için kullandığına dair tarihi kanıtlar olduğu da söyleniyor. İyi geldiği rahatsızlıklarsa; diyabet, kolesterol, sedef ve egzama, alerjiler, Alzheimer, sindirim sorunları. Ayrıca zayıflamak isteyenler için de birebir. Ara verilmeden her gün kullanılması önerilmeyen bitkinin oldukça güçlü etkileri olduğu için kullanımında dikkatli olmayı unutma.

 

Keçiboynuzu


Tozu, çayı, pekmezi ve kendisi… Her türlü tüketimi sağlıklı yaşam için birebir olan keçiboynuzunun faydaları saymakla bitmiyor. Pekmezi özellikle alerjik öksürüğe iyi geliyor, tozu metabolizmayı güçlendiriyor, çayı ise soğuk algınlığına birebir.



Bunların yanında zengin mineral ve vitamin içeriği ile enfeksiyonları önlüyor, lifli bir besin olması sayesinde sindirime yardımcı oluyor, kalp ve damar sağlığınızı koruyor. Hücreleri hızlıca yenileyip yaraların çabuk iyileşmesini sağlıyor ve kemik erimesini de önlüyor.

 



Kudret narı


Oldukça ilginç görünüme sahip bu meyvenin adında bile şifa var! Birçok kanser türüne karşı seni koruyacak bu meyvenin en bilinen özelliği mide ve bağırsak rahatsızlıklarına çok iyi geldiği. Hücrelerin yenilenmesinde etki gösteren meyve ciltte oluşan yanık, yara izlerinin iyileşmesinde rol oynarken, sedef ve egzama gibi deri hastalıklarının iyileşme sürecine yardımcı oluyor. Ayrıca vücutta oluşan tümörlerin büyüyüp çoğalmasının da önüne geçiyor.
 


Kakule


Ve son olarak Asya’da “Baharatların Kraliçesi” olarak da bilinen kakule… Diğer örnekler kadar bilinir olmasa da çoğu insan adına aşinadır. Kakulenin kalsiyum, demir, C ve B6 vitaminleri ile magnezyum için iyi bir kaynak olduğu söyleniyor. Tropik bir bitki olduğu için yetiştirilmesi oldukça zor olan kakule; kanser hücreleriyle savaşarak sağlıklı hücrelerin çoğalmasında önemli bir rol oynuyor. Sindirim sürecine yardımcı olan bitki mide ağrılarına ve reflüye iyi geliyor. Migren ile başa çıkmada oldukça önemli bir oyuncu. Solunum yolu hastalıklarına da iyi geldiği biliniyor. Hafıza ve zihni kuvvetlendiriyor ve kahve içinde kullanıldığında afrodizyak etkisi olduğu da biliniyor. Aman kilo vermeye çalışıyorsan dikkat! Kakule, iştah açıcı özelliği nedeniyle kilo almaya yardımcı olan bir bitki.

Bitkileri tüketirken, her şifalı bitkinin her hastalığa iyi gelmediğini, düzenli kullanımlarında tesirlerinin ya da yan tesirlerinin başka rahatsızlıklara neden olabileceğini, bitkilerin faydalarının içlerindeki kimyasallar ve minerallerden kaynaklandığını ve birden fazla şifalı bitkiyi karıştırarak içerken bu kimyasal bileşenlerin birbirleriyle etkileşime geçip yapılarını değiştirebileceklerini unutmadan tüketmekte fayda var.