İzmir’de kültürel bir gezi yapmak istiyor ama nereden başlaman gerektiğine karar veremiyorsan doğru yerdesin. Kültürel mirasın bir simgesi olan İzmir antik kentleri, burada senin için sıraladık.

Denizi, doğası, dağıyla Ege’nin İncisi olan İzmir, antik kentleriyle ön plana çıkıyor. Geçmişten günümüze kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan İzmir antik kentleri ile büyük bir önem taşıyor.  Doğal güzellikleri ile birleşen tarihi dokusu İzmir’de seyahat ederken gezip görülmesi gereken birden fazla antik kent senin için yazımızda sıralanıyor. Kimisi dünya çapında adını duyurmuşken kimisi doğal güzelliklerin arasında keşfedilmeyi bekliyor. Neredeyse her taşın altından asırlar önce yaşamış uygarlıklardan kalma tarihi dokunun çıktığı bu şehirde sen de geçmişin izlerini iliklerine kadar hissedebilirsin. İzmir’in tarihi geçmişine yolcuğa çıkmaya hazırsan mutlaka görmen gereken İzmir Antik Kentleri:
 

1-Efes Antik Kenti


İzmir denilince akıllara ilk gelen yerler arasında bulunan Efes Antik Kenti adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan İzmir Efes Antik Kenti, Selçuk ilçesi sınırlarında bulunuyor. Roma dönemine ait olan bu eşsiz antik kent Dünya’nın 7 harikası arasında yer alan Artemis Tapınağı’na sahip. Dünya çapında bir değere sahip olan bu kültürel miras Efes dönemine ait olan birçok mimari şaheseri de içerisinde barındırıyor.  Celcus Kütüphanesi, Antik Tiyatro, Kral Yolu ve Yamaç Evler gibi daha pek çok görkemli yapıyı yakından inceleyebilirsin. İki farklı girişe sahip olan Efes Antik Kent’e hangi kapıdan girersen gir, mimari ve tarihi yapısı ile harikulade bir manzara seni bekliyor.
 

1-Bergama Antik Kenti


İzmir’in Bergama ilçesinde yer alan bu antik kent 8.500 yıllık bir geçmişe sahip. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Bergama Antik Kenti bulunduğu konum itibarıyla adeta doğa ile bütünleşmiş bir durumda yer alıyor. Bergama Krallığı’nın başkenti olarak kabul edilen bu yer Tıp bilimine dair pek çok tarihi esere rastlanmış yerler arasında bulunuyor. Tarihin en büyük hastanesi Asklepion Bergama Antik Kenti’nde kurulmuş olup tarihte ilk psikoterapinin yapıldığı yer olarak biliniyor. 2014 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınan bu tarihi güzellik Birleşmiş Milletler tarafından da Akdeniz’de Ortak Öneme Sahip 100 Tarihi Sit alan içerisinde yer alıyor. İzmir’in önemli antik şehirleri arasında yer alan Bergama Antik Kentini görmeden gitmemelisin.
 

1-Agora Antik Kenti


Şehrin içinde antik kent mi olur, deme. Agora Antik Kenti şehrin tam ortasında yer alıyor. Roma İmparatorluğu zamanından kalma bu antik kent şehir merkezinde yer alan nadir kültürel miraslardan biri. Daha çok Agora Ören Yeri olarak bilinen bu yer Smyrna Antik Kenti olarak da isimlendirilebiliyor. Agora, zamanında Roma İmparatoru adına 3 kez tapınak inşa ettirmiş olup yapılan kazı çalışmaları günümüzde de devam ediyor. Şehir merkezinde yer alan bu antik kenti mutlaka ziyaret etmelisin.
 

1-Teos Antik Kent


M.Ö. 1080 yıllarında kurulmuş olan Teos Antik Kenti, Seferihisar’ın Sığacık Mahallesinde yer alıyor. Önemli İyon kentleri arasında yer alan bu antik kentin her iki yakası da limanlarla çevrili. Dönemin deniz ticaretinin hızlı bir şekilde büyüdüğü ve önem kazandığı kentlerden biri olarak bulunuyor. Teos Antik Kenti içinde en dikkat çeken yapı Dionysos Tapınağı oluyor. Dönemin en bilinen mimarlarından biri olan Hermogenes tarafından yapılan bu tapınak antik kent içerisinde büyük bir öneme sahip. Teos Antik Kenti’ne gittiğinde gezebileceğin belli başlı alanlar şu şekilde sıralanabilir; antik tiyatro, sarnıç, agora, tapınak ve limanı gezmeden geçmemelisin.
 

1-Metropolis Antik Kenti


İyon kentlerinden biri olan Metropolis Antik Kenti Torbalı’ya 12 km uzaklıktaki Yeniköy mevkiinde bulunuyor.  Büyük bir antik tiyatroya sahip olan bu ören yeri İyon kentleri arasında yer alan en önemli ören yerlerinden bir tanesi olarak biliniyor. Dağ eteğinde yer alan bu antik kentin geçmişi Tunç Çağı’na kadar dayanıyor olup Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış yerler arasında bulunuyor. Günümüzde kazı çalışmalarının hala devam ettiği bu eşsiz ve görkemli kentte sanatın ve tarihin tozlarını iliklerinde hissedebilirsin.
 

1-Phokaia Antik Kenti


Foça’da bulunan Phokaia Antik Kenti mutlaka görmen gereken yerler arasında bulunuyor. Mitolojik bir hikâyeye dayanan tarihi Homeros Destanı’nda geçiyor. Destanda adı geçen Phokaia Antik Kenti, liman kenti olup denizciliğin ön planda olduğu yerler arasında bulunuyor. Bu nedenler kentin simgesi fok ve horoz figürü olarak biliniyor. Bu antik kentin hemen yakınlarında yer alan Siren Kayalıkları fok balıklarının yaşam alanı olup antik kenti gezerken fok balıklarına da rastlayabilmen mümkün. Foça’ya kadar gitmişken güzel bir gün geçirmeden olmaz. Şimdi Foça’da Olmak Vardı blog yazımızdan ilham alarak Foça’da harika bir gün geçirebilirsin.
 
 

1-Erythrai Antik Kenti


Çeşme, Ildır’da yer alan Erythrai Antik Kenti Yunanca “Kızıl Kent” anlamını taşıyor. O dönemde kentin bulunduğu yerdeki toprağın kırmızı olmasından adını alan Erythrai Antik Kenti, Antik çağın önemli kentleri arasında bulunuyor. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bu kent adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Antik kent içerisinde gezebileceğin yerler arasında; Kybele Kayalıkları, tiyatro, Athena Polias Tapınağı, Matrone Kilisesi ve Heroon olmak üzere beş farklı alan yer alıyor.  Antik kentin en tepesinde yer alan Matrone Kilisesi’nde gün batımını izleyebilir ve eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsin.
 

1-Kolophon Antik Kenti


İzmir Gümüldür yolu üzerinde yer alan Değirmendere yakınlarında kurulmuş olan Kolophon Antik Kenti, İyon kentleri arasında yer alıyor. Denize kıyısı olmayan tek İyon kenti olan Kolophon Antik kenti verimli ovaları ve su kaynakları ile öne çıkıyor. Kentin ortasında yer alan Kabaklı Dere ve Kuru Çayları akıyor. At yetiştirme çiftlikleri ile ünlü olan bu kente ulaşımda oldukça kolay olup ister özel araba ile istersen de otobüsle kolaylıkla gelebilirsin.
 

1-Lebedos Antik Kenti


Seferihisar ile Selçuk arasında bulunan Ürkmez köyünün tepelerinde bulunan bu antik kent 12 İyon kenti arasında yer alıyor. Antik Çağ döneminde sikke basmayan tek köy olarak bilinen bu antik kent dönemin sanatçıları tarafından “Terkedilmiş Köy” adlandırılıyor. Günümüze kadar kalan kalıntıları az olsa da ayakta duran parçaları ile de kentin tarihi dokusunu hissedebilmen mümkün.
 

1-Myounnessos Antik Kenti


Milattan önce 500’e dayanan geçmişi ile bilinen Myounnessos Antik Kenti, aslında bir ada olarak yer alıyor. Çıfıt Adası ve Sıçan Adası olarak da bilinen bu antik kentin, zaman içinde kara ile bağlantısı kesiliyor. Deniz üzerinden adaya ulaşım sağlanıyor olup İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar ada üzerinde kalıntılara rastlayabilmek mümkün.
 

1-Airai Antik Kenti


Urla’nın Demirciler Köyü mevkiinde bulunan Airai Antik Kenti, geçmişten günümüze kadar gelebilmiş kalıntı satısı yok denecek kadar az. Fakat sütunlar, evler ve sütün başlıkları gibi tarihi dokulara rastlayabilmek mümkün. Deniz kenarında yer alan bu antik kentin çevresinde yüzebileceğin alanlarda yer alıyor olup tarihi doku eşliğinde denizin keyfini çıkarabilirsin.
 

1-Pitane Antik Kenti


İzmir, Çandarlı bölgesinde yer alan Pitane Antik kenti, “suyu bol” anlamına geliyor. Kentin kuruluşu Helenistik dönem öncesine dayanıldığı tahmin ediliyor. Bu kentin kazı çalışmasından vazo, kadeh, mezar gibi pek çok tarihi kalıntı çıkarılmış olup antik kent içerisinde sergileniyor.