Büyülü İskoçya’nın tarih kokan başkenti Edinburgh’dan merhaba! Sen de Edinburgh gezilecek yerler hakkında bilgi almak ve kentin doğal ve tarihi yapısı hakkında bilgi edinmek istiyorsan yazımızı hemen oku!


Harry Potter ve Sırlar Odası, İskoçyalı, Macbeth, Rob Roy, Casino Royale ve diğerleri… Bu efsane filmler sayesinde İskoçya’nın büyüleyici güzelliklerini ve harika doğasını yakından görme fırsatımız olmuş olabilir. Ancak bu ülkenin bir de başkenti var ki kesinlikle görmeye değer. Evet, Edinburgh! Bu kentte görülecek o kadar çok yer var ki ziyaretin sırasında hangisinden başlayacağını bilemeyebilirsin. İşte, tam da bu sebeple bu yazımızı Edinburgh gezilecek yerler konusuna ayırıyor ve merakını gideriyoruz. Okumaya devam ederek Edinburgh’da gezilecek yerler hakkında detaylı bilgiler edinmen mümkün.



Doğanın Büyüleyici Dünyasına Yolculuk: Botanik Bahçesi




Edinburgh gezimize botanik bahçesi ile başlıyoruz. Edinburgh'daki Royal Botanic Garden, 17. yüzyılda Dr. Robert Sibbald ve Sir Andrew Balfour'un liderliğinde kurulmuş. İlk olarak "Physic Garden" adıyla anılan bahçe, tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi ve araştırılması amacıyla oluşturulmuş. Zaman içinde bahçe genişletilmiş ve evrilmiş, 1820'lerde ise günümüzdeki yerine taşınarak ziyaretçilerin gezmesi için hizmet vermeye başlamış. Bu bahçenin pek çok farklı bölümü de var. Aşağıda bu bölümler hakkında bilgiler alabilirsin.
1. Tropical Palm House
Bu dev sera, tropik bitkilerin özel bir ortamda yetişmesine olanak tanıyor. Palmiye ağaçları, egzotik çiçekler ve diğer tropik bitkiler, ziyaretçilere egzotik bir atmosfer sunmak için ideal.
2. Rock Garden
Kaya bahçesi, dağlık bölgelerde yetişen bitkileri sergilemekte. Bu bölümde renkli çiçekler ve ilginç kaya oluşumları arasında dolaşırken doğanın güzelliklerini keşfetmek mümkün.
3. Chinese Hillside
Çin yamacı, Çin'e özgü bitki örtüsünü ve peyzaj tasarımını sergileyen özel bir alan. Bu bölüm, ziyaretçilere farklı bir kültürel deneyim yaşamasına olanak tanıyor.
4. Queen Mother's Memorial Garden
Bahçede bulunan bu anıtsal bahçe, Kraliçe Anne olarak Türkçeleştirebileceğimiz Queen Mother anısına inşa edilmiş. Zarif tasarımı ve çeşitli çiçeklerle süslenmiş bu alan, huzur dolu bir atmosfer sunar.
Kısacası Edinburgh'daki Royal Botanic Garden, doğanın zenginliklerini keşfetmek isteyen herkes için muazzam bir deneyim sunuyor. Doğaseverler, fotoğrafçılar ve sadece huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için bu botanik bahçesi, Edinburgh'da unutulmaz anılar biriktirmek için harika!



Edinburgh Kalesi’nden Tarihin Zirvesine




İskoçya Edinburgh gezilecek yerler listemizde ikinci sırada şehrin simgelerinden biri olan kale yer almakta. Edinburgh'un siluetini süsleyen ve şehrin tarihine damgasını vuran Edinburgh Kalesi, surlarının ardında yüzyıllar boyunca pek çok hikayeye tanıklık etmiş muazzam bir yapı. Zirvesinde gökyüzüne meydan okuyan bu kale, tarihsel önemi, mimarisi ve nefes kesici manzaralarıyla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaktan gurur duyuyor gibi. Yani eğer tatil planların içinde Edinburgh varsa bu yapıyı görmeden ayrılmamanı tavsiye ederiz.
Edinburgh Kalesi, şehrin kalbinde, bir volkanik kayanın zirvesinde yer alıyor. 12. yüzyıldan bu yana savunma amaçlı kullanılmış olan kale, pek çok farklı ibadet alanını da içinde barındırıyor. Kraliyet Mücevherleri, Stone of Destiny ve St. Margaret Şapeli gibi önemli mekanlar ve içlerindeki tarihi eserler, burayı adeta bir açık hava müzesine dönüştürmekte. Ziyaretçiler, surlar arasında dolaşırken bu kutsal zeminde yaşanan olaylara tanıklık edebilir ve Edinburgh Kalesi'nin büyüleyici atmosferinde geçmişin izlerini sürebilir. Kısacası şehri kuş bakışı gören kale, Edinburgh'un tarihini ve gelişimini anlamak isteyenler için vazgeçilmez bir durak olarak öne çıkar, onları adeta zamanın içinde bir yolculuğa davet ediyor.



Gotik Zarafetin Simgesi: Aziz Giles Katedrali




Edinburgh'un tarih kokan sokakları arasında yükselen Aziz Giles Katedrali, Gotik mimarinin özgün örneklerinden biri olarak şehrin siluetini süslüyor. 14. yüzyılda inşa edilen bu katedral, Aziz Giles'e adanmış olup zarif detayları, devasa sütunları ve tarihi atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmak için sabırsızlanıyor.
Katedralin iç mekanı; muazzam renkli vitrayları, etkileyici tavan işçiliği ve dini sanat eserleriyle dikkat çekmekte. Aziz Giles Katedrali, mimarisi ve iç dekorasyonuyla sanatseverleri büyülerken tarihe meraklı ziyaretçilere Orta Çağ'ın mistik atmosferini de yaşatmadan geçmiyor. Yani şehir merkezine yakınlığı ve etkileyici mimarisiyle Aziz Giles Katedrali, kentin kültürel mirasının önemli bir parçası olarak ziyaretçilerini bekliyor.



İskoçya Ulusal Müzesi: Geçmişin Hazine Sandığı




Edinburgh gezilecek yerler listesinde sırada ülkenin ulusal müzesi var. Edinburgh'un merkezinde Chambers Street üzerinde yükselen İskoçya Ulusal Müzesi, zengin koleksiyonu ve etkileyici sergileme alanlarıyla ziyaretçilerini tarihsel bir yolculuğa çıkarıyor. İskoçya'nın kültürel mirasını ve bilim tarihini anlamak isteyenler için kusursuz bir durak olan bu müze, arkeolojik keşiflerden sanat eserlerine, doğal tarih örneklerinden bilimsel bulgulara son derece geniş bir yelpazedeki eserlere ev sahipliği yapıyor.
Müzenin içinde Viking döneminden günümüze uzanan zengin bir tarih ve kültür koleksiyonu bulunmakta. Özellikle antik kalıntılar, geleneksel el sanatları ve bilimsel bulguların sergilendiği galeriler, ziyaretçilere İskoçya'nın geçmişine dair ayrıntılı bir bakış sunuyor. Kısacası İskoçya Ulusal Müzesi hem yerel halka hem de uluslararası ziyaretçilere tarihin derinliklerine inme fırsatı sağlayarak kültürel bir miras hazinesi olarak öne çıkıyor.



Kentin Balkonu: Calton Tepesi




Calton Tepesi de Edinburgh çevresinde gezilecek yerler arasında. Edinburgh'un gökyüzüne yükselen siluetinde yer alan Calton Tepesi, şehre eşsiz bir tarihi ve kültürel perspektif sunan önemli bir noktası. Tepenin zirvesinde Antik Yunan mimarisini andıran ve "Edinburgh'un Atina'sı" olarak anılan mimari yapılar yer almakta. Ancak bu yapılar tamamlanamamış. "Utangaç Mimari" olarak da adlandırılan bu eserler, tarihsel bir gizem ve anlam taşımakta.
Calton Tepesi, şehrin kalbinde yer aldığından ziyaretçilere şehri kuş bakışı gözlemleme imkanı da sunuyor. Arthur's Seat, Edinburgh Kalesi ve Firth of Forth gibi sembolik bölgelere hakim olan tepeden, şehrin zengin tarihini ve doğal güzelliklerini keşfetmek mümkün. Yürüyüş parkurları ve manzarasıyla Calton Tepesi, Edinburgh'un atmosferini solumak isteyenler için vazgeçilmez bir destinasyon olma özelliğini taşıyor. Bizden söylemesi.



Mary King Geçidi ile Ürkütücü Bir Yolculuk




Edinburgh gezilecek tarihi yerler arasında belki de ilk sırayı hak eden bir yapı var listede: Mary King Geçidi. Edinburgh'un eski şehir bölgesinde yer alan bu dar ve tarih dolu sokak, ziyaretçilere zamanın içinde bir yolculuk yapma şansı sunuyor. 17. yüzyılın ortalarına kadar uzanan bu sokak, tarihsel ve kültürel önem taşıyan birçok hikayeyi de barındırmakta. Ayrıca Orta Çağ’dan kalma binaların arasında gizlenen bu geçit, bir zamanlar birçok evin alt geçidi ve ticaret yolu olarak kullanılmış.
Mary King Geçidi, bugün ziyaretçilere bu tarihi sokaktaki yaşam koşulları hakkında bilgi veren bir müze olarak pekala düşünülebilir. Ziyaretçiler; orijinal taş duvarları, eski eşyalar ve karanlık geçitler arasında dolaşarak Edinburgh'un geçmişine dokunma şansı bulabilir. Kısacası Mary King Geçidi, mistik atmosferi ve tarihi detaylarıyla Edinburgh'un eski sokaklarını keşfetmek isteyenlere eşsiz bir deneyim sunuyor.



Holyrood Sarayı: Kraliyet İhtişamının İzinde




Edinburgh'un göz alıcı tarihî mirasları arasında yer alan Holyrood Sarayı, şehrin merkezinde muazzam bir görkemle yükseliyor. Kraliyet sarayı, 16. yüzyılda inşa edilmiş olup zamanında İskoçya'nın kral ve kraliçelerine ev sahipliği bile yapmış. Saray, Gotik ve Rönesans mimarisiyle bezenmiş, iddialı bahçeleri ve çarpıcı detaylarıyla göz dolduran bir yapıya sahip.
Bu Sarayı, ziyaretçilere İskoçya'nın zengin tarihini keşfetme fırsatı sunuyor. Kraliçe Mary'nin yaşadığı odalar sarayın tarihi atmosferini canlandırırken parlamento toplantılarının yapıldığı mekanlar ve özel galeriler de görmeye değer ayrıntılarla dolu. Ayrıca sarayın çevresindeki Holyrood Park, Arthur's Seat gibi doğal güzellikler sayesinde ziyaretçileri hem tarihi hem de doğal bir keşif deneyimi bekliyor.
Yani gerek ulaşım kolaylığı gerek tarihi zenginlikleri gerekse çevresindeki doğal güzellikleriyle Holyrood Sarayı, Edinburgh'un kucak açan tarihi dokusunu keşfetmek isteyenleri cezbetmeye devam ediyor.
Ayrıca görmem gereken daha çok yer var, diyorsan Tayland’dan İtalya’ya, Fransa’dan Hırvatistan’a pek çok harika ülkeyi anlattığımız Mutlaka Görülmesi Gereken Ülkeler Ülkeler başlıklı yazımızı okuyabilirsin.