Alt tarafı beyaz üzerine koyu mavi çizgiler, diyorsun değil mi? Ancak 1917’de Coco Chanel sayesinde keşfedilmesinden beri giyiliyor olması bile, onun bir klasik olduğunu ortaya koyuyor. İsmini Fransa’nın deniz kenarındaki kasabası Breton’dan alan bu tişört, ilk olarak deniz kuvvetlerinin üniforması olarak ortaya çıkıyor. Rivayete göre, güverteden düşen denizcilerin rahat fark edilebilmesi için tasarlanan tişörtün orijinalinde, her biri Napolyon’un galibiyetini temsil eden 21 çizgi var. Hatta bu çizgilerin aralıkları, yakası, kolları bile çok spesifik kurallarla çerçevelenmiş.

Bugün artık rengi ve tasarımı ne olursa olsun, her çizgili tişörte Breton deniyor. Chanel’e kadar gitmene de gerek yok çünkü hemen hemen her markanın bir Breton tişörtü var. Hatta bence en önemli özelliği, bütçeni zorlamadan zamansız Fransız şıklığını yakalamana yardımcı olması. Diğer yandan, her yanıyla hafta sonu rahatlığını çağrıştırdığı gibi, kumaş pantolonla birleştirilerek ofis ortamına da uyum sağlıyor.

Breton yıllar geçtikçe cinsiyet eşitliğinin de simgesi hâline geliyor. 1950’lerde asi çocuk James Dean ve centilmenliğin son noktası Cary Grant mavi çizgileri popüler hale getirirken, dişiliğin sembolü Brigitte Bardot ve zarif Audrey Hepburn de tişörtü kendilerine göre yorumluyorlar. Kıyafetlerine hiç önem vermemesiyle tanınan ünlü ressam Pablo Picasso bile bu modaya kendini kaptırıyor. Ve Kurt Cobain, yıllar sonra, 137,500 dolara açık arttırmada satılan hırkası kadar, Breton tişörtüyle de ölümsüzleşiyor. 

Günümüzde Breton ruhunu sadece tişörtlerde değil, kazak, şapka, çorap ve atkılar da bile görebiliyorsun. Renk renk modeller ve tasarımlarla, sen de bu sade ve evrensel şıklığı Boyner.com.tr’de yakalayabilirsin.