Avrupa’dan çok da uzaklaşmadan, kendini gerçekten yabancı hissedeceğin bir ülkede muhtemelen bugüne kadar yaşamadığın bir seyahat deneyimini yaşamaya ne dersin? Bir köşesi okyanuslara, diğer köşesi çöllere bakan zıtlıkların ülkesi Fas ve onun şahane kentleri Marakeş ve Kazablanka seni bekliyor.

Fas'a Neden Gitmelisin?


Türkiye’den sadece birkaç saatlik bir uçuşla ulaşılabilen Fas, sana farklı bir dünyanın kapılarını açacak. Yakınlarda bu kadar otantik bir seyahat deneyimi yaşayabileceğin çok da fazla yer yok. 

Fas sadece otantik değil, aynı zamanda etkileyici bir kültüre ve zengin bir tarihe sahip. Afrika’nın köşesinde, Avrupa’nın arka kapısında yer alan bu ülke, iki kıtanın dünyaları arasında bir köprü. Mimarisiyle bildiklerimizden farklı camiler, dini geleneklerimizden farklı gelenekler Fas’ı daha da ilgi çekici kılıyor.

Fas’ın insanı büyüleyen bir doğası da var. Akdeniz serinliğinden Sahra Çölü’nün sıcaklarına kadar uzanan topraklarıyla Fas, doğal güzelliklerinin çeşitliliği sebebiyle de ziyaret edilmesi gereken bir ülke. 

Fas'a Nasıl Gidilir?


Fas’a İstanbul’dan aktarmasız gidebilirsin. İstanbul’dan Marakeş ve Kazablanka kentlerine direkt uçuşlar bulunuyor. Eğer macera hissini sonuna kadar yaşamak için yeteri kadar zamanın varsa, Fas’ı İspanya’nın Endülüs bölgesiyle birlikte keşfedebilirsin. Sevilla, Cordoba ve Granada gibi kentleri gezdikten sonra feribota binip Cebelitarık Boğazı’nı aşabilir, sonra Fas’a ulaşabilirsin. Eğer en az 10 gün süren varsa, sana böyle bir yolculuk yapmanı tavsiye ederim.

 

Kazablanka


Çoğu kişinin adını ilk kez meşhur Casablanca filmiyle duyduğu kent, Fas’ın en büyük kentlerinden biri. Kentin adı İspanyolcada “beyaz ev” anlamına geliyor. Ancak bu masumane tasvir kentin günümüzdeki görüntüsünü pek de iyi betimlemiyor. Kazablanka, Marakeş ya da Fas kadar çekici bir kent değil. Ancak kentin derin katmanlarına indikçe gerçek Kazablanka görünür hâle geliyor. 
 

Kazablanka’da görmen gereken yerlerin başında II. Hassan Camisi geliyor. Atlantik Okyanusu’nun kıyısındaki yapı, dünyanın en büyük camilerinden. Caminin minaresi tam 210 metre uzunluğunda.

 

Marakeş


Marakeş, Fas’ın en çok ziyaretçi çeken şehri. Camileri, sarayları, bahçeleri ve meşhur çarşılarıyla Marakeş, sadece Fas’ın değil, dünyanın en renkli kentlerinden biri. 
Djemaa El-Fna Meydanı Marakeş’in kalbinde yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan meydan insanı âdeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Mallarını satmak için bağıran tüccarların, sokak yemeği satıcılarının ve etrafındakilere hikâye anlatan meddahların arasında kendini günümüzde hissetmeyeceksin. 
Djemaa El-Fna Meydanı’na açılan “souk” adı verilen çarşılar Marakeş sembollerinden biri. Aradığın hemen hemen her şeyi bulabileceğin bu çarşıların labirente benzeyen sokaklarında kaybolman işten bile değil. Eğer alışveriş yapmayı planlıyorsan sıkı pazarlıklara hazır ol. Marakeş’in souk’larında bazen satın almak istediğin şeye sana söylenen fiyatın üçte birine sahip olabilirsin.

Meydanın diğer ucunda da Kutubiyya Camisi bulunuyor. 12. yüzyılda inşa edilen cami, Fas’ın en önemli dini yapılarından. Fas Endülüs mimarisinin ilk eserlerinden biri olan bu cami mimari olarak Sevilla’daki Giralda’ya benziyor. Ayrıca Majorelle bahçeleri de mutlaka ziyaret edilmeli.

Marakeş ve Kazablanka'nın Ötesinde Fas


Fas sadece Marakeş ve Kazablanka’dan ibaret değil. Ülkenin kuzeyindeki Tangier, deri boyacılarıyla meşhur Fez, kendine has mavi tonlarıyla boyanmış evleriyle Chefchaouen, Fas’ta görülmesi gereken yerlerden. 
Bu şehirleri görmek dışında, dünyanın başka bir yerinde yaşayamayacağın bambaşka bir deneyim Fas’ta seni bekliyor: Sahra Çölü

Özellikle Marakeş kentinde Sahra Çölü’nü keşfedebileceğin özel turlar düzenleniyor. Bu turlara katılarak Sahra Çölü’nü arazi araçlarıyla, motosikletlerle ve hatta develerle gezmen mümkün. Bazı tur programlarında gece konaklama seçeneği de bulunuyor. Hazır buralara kadar gelmişken, büyüleyici Sahra Çölü atmosferini doyasıya yaşamalısın.

Fas'ın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için hemen tıkla!