Bu kış Orta Çağ’a ait görkemli yapılarıyla seni zamanda yolculuğa çıkaracak, geleneksel mutfağının sıcacık yemekleriyle içini ısıtacak ve kızıl renkli gün batımlarıyla mest edecek, masalsı bir şehirde tatil yapmaya ne dersin? O zaman gel benimle, Tallinn’e gidiyoruz.

2011’de “Avrupa kültür başkenti” seçilen Tallinn nasıl bir yer? Tallinn’de ne yapılır, ne yenir, nereler gezilir? Gel bu büyüleyici şehri birlikte turlayalım.

Önce biraz Estonya’yı tanıyalım:

Kısa Kısa Estonya



  • Estonya; Litvanya, Letonya, Rusya ve Finlandiya ile birlikte Baltık Denizi’nin 5 ülkeden oluşan batı hattını tamamlıyor. 

  • Estonya Sovyetler Birliği’nden ayrılan ilk ülke; bağımsızlığını 1991’de kazanmış.

  • Ülke Avrupa Birliği ve Schengen üyesi. Para birimi de 2011’den beri Euro.

  • Ülkenin okuryazar oranı yüzde 99,8.

  • Topraklarının yaklaşık yüzde 50’si ormanlarla kaplı ve yüzde 22’sinde de tarım yapılıyor. Ayrıca çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapıyor ve Avrupa’nın ilk 3 kuş izleme merkezinden biri.

  • Bonus eğlenceli bilgi: Skype, Estonya’da kuruldu.


Sıra Tallinn’de:

 

Tallinn Hakkında 4 İlginç Bilgi


1. ‘Tallinn’ sözcüğü, ‘Danimarka kasabası’ anlamına geliyor. 

2. Şehirde toplu taşıma tamamen ücretsiz.

3. Tallinn oldukça küçük bir şehir. Şehri yaya olarak ya da hava elverişliyse bisiklet kiralayarak keşfe çıkabilirsin.

4. Avrupa’nın en kuzeydeki başkentlerinden biri olarak kışları epeyce soğuk olan Tallinn, pek çaktırmasa da birbirinden güzel plajlarıyla yazın deniz tatili yapmaya da müsait. 

 

Tallinn’e Nasıl Gitmeli?


Tallinn’e ister İstanbul’dan THY aracılığıyla 3,5 saatlik bir direkt uçuşla, ister Lufthansa, Air France, KLM, Aegean gibi havayolu şirketlerinin Avrupa aktarmalı uçuşlarıyla, ister önce Riga’ya uçup oradan otobüsle ulaşabilirsin. Şehre Helsinki’den feribotla da gitmek mümkün. Havaalanı şehir merkezine 3,5 km uzaklıkta.

 

Tallinn’de Nerede, Ne Yemeli?


Tallinn mutfağının temelini deniz ürünleri, kırmızı et ve patates üçlüsü oluşturuyor. Estonyalılar içinde katkı maddesi bulunan uzun ömürlü gıdalar yerine günlük meyve ve sebzeleri daha çok tüketiyorlar. Yemeğe başlamadan önce “ekmeğiniz bol olsun” anlamına gelen “jatku leiba” ifadesini kullanan Estonyalılar en çok karabuğday ekmeğini seviyor. Leivasupp isimli çorbaları, bir tür irmik tatlısı olan mannavaht, ‘komposto’ olarak çevirebileceğimiz kompott, meyve jöleli tatlıları kissel ve Danimarkalıların da sevdiği tatlı kringle, şehrin en popüler yiyecekleri arasında.   


  • F-Hoone: Telliskivi’de bulunan F-Hoone, dört dörtlük kahvaltılar için ideal. 

  • The Pierre Chocolaterie: Eski şehir merkezindeki Raekoja Meydanı’nda bulunan self-servis çikolatacı Pierre’de güzel kahveler eşliğinde birbirinden lezzetli kek ve kurabiyelerin tadına bakabilirsin.

  • Maiasmokk: 1864’te açılan Maiasmokk, Tallinn’in en eski kafesi. Pikk Caddesi üzerindeki Maiasmokk’ta marzipan’ın tarihi ve kullanımını sergileyen bir müze de bulunuyor.

  • Hell Hunt: Pikk Caddesi üzerindeki geleneksel pub Hell Hunt’ta lezzetli atıştırmalıklar yiyebilirsin.

  • Leib: Eski şehirde gizli bahçe avlusunda bulunan restoran, biftek ve somonu kadar krem brülesi ile de meşhur.  

  • Olde Hansa: Burası, yöresel kıyafetli Tallinn’lilerin çalıştığı, toprak kaplarda servis yapılan tarihi bir restoran. Mantar çorbası çok popüler.


 

Tallinn’de Nereleri Gezmeli?



  • Eski Şehir Merkezi: Şehrin kuzeyinden kent merkezine giden Pikk Caddesi’nin hemen başında eski surları göreceksin. Bu surlardan içeri girdiğinde eski şehir merkezine ulaşıyorsun. Sana bir film setinde gibi hissettirecek eski şehir merkezinde mutlaka görmen gereken birkaç yer var:

    • Viru Kapısı: Eski şehrin girişlerinden biri olan Viru Kapısı’nda bir çift taş kule bulunuyor. 

    • Katerina Geçidi: Kule surlarını takip ederek yürüdüğünde kiremitlerle kaplanmış Katerina Geçidi’ne ulaşabilirsin. Sanatçı ve zanaatkarların el emeklerini sergilediği bu romantik geçitte birkaç fotoğraf çekmeyi unutma.

    • St. Olaf’s Kilisesi: Kilise, 124 metrelik kulesi ile şehrin silüetini oluşturan yapıların başında geliyor.

    • Raekoja Meydanı: Eski şehrin kalbi bu meydanda atıyor. Belediye binasının da bulunduğu meydan, yılın her günü canlı ve hareketli. Geleneksel Estonya mutfağının tadına bu meydandaki restoranlarda bakabilirsin.

    • St. Catherine’s Passage: Eski şehir merkezinde 17. yüzyıldan kalma birçok labirent ve pasaj bulunuyor. St. Catherine’s de bunlardan biri. Surlar ile taş binalar arasında kalan bu dar geçidin sonunda hediyelik eşya ve objeler satan küçük dükkanlarla karşılaşacaksın.



  • Toompea Tepesi: Tallinn’e bir tepeden bakmak istersen eski şehir merkezinin içinden geçerek merdivenleri kullanarak Toompea’daki seyir terasına tırmanabilirsin. 

  • Kadriorg Parkı: Bu parkta rengarenk çiçekler ve farklı ağaç türlerinin arasında 1718’de Kraliçe Katerina için yapılmış saray bulunuyor. Sarayın bir bölümü ziyaretçiye açık bir resim galerisi. Bir bölümü ise sıcak bir içecekle yorgunluğunu atabileceğin bir kafe. Parka Viru Kapısı’ndan tramvay ile ulaşmak mümkün. 

  • Alexander Nevsky Katedrali: Şehrin en gösterişli katedrallerinden biri. Toompea bölgesinde bulunan katedral Rus mimarisinin en güzel örneklerinden.

  • Dome Kilisesi: Toompea’daki Dome, Tallinn’in en eski kiliselerinden biri. 13. yüzyılda yapılan kilise 17. yüzyılda geçirdiği bir yangın sonucunda gotik tarzda yeniden inşa edilmiş.

  • Teletorn (TV Kulesi): Tallinn’in en geniş ve en yüksek binası olan TV Kulesi, 314 metrelik uzunluğuyla açık bir günde Baltık Denizi’yle birlikte Finlandiya sınırına kadar geniş bir seyir şansı sunuyor. 

  • Rocca Al Mare Açıkhava Müzesi: Şehir merkezine yakın bir bölgede bulunan Rocca Al Mare Açıkhava Müzesi, son 3-4 yüzyılın tarihi Estonya evlerini kronolojik bir sırayla sergiliyor. Ülkenin farklı köylerinden sökülerek getiren yapıların arasında zamanda yolculuğa çıkacaksın.



Bu masalsı şehrin otellerine bakmaya ne dersin?



İyi gezmeler!