Geleceğin Şehirleri Hakkında İlgi Çekici 5 Tahmin

Başlıktan da anlayacağın gibi bugün de Jetgiller'i anacağız.

Bugün küresel nüfusun yarısından biraz fazlasının kentsel alanlarda yaşadığı biliniyor ve bu oranın 2050 yılına dek 3'te 2'ye çıkacağı tahmin ediliyor. Nüfus artışıyla birlikte şehirlerin yüzölçümlerinin de büyüyeceği öngörülüyor. Talebi karşılayacak bir arz oluşturmanın yolu ise yapay zekânın, nesnelerin internetinin ve büyük verinin daha iyi anlaşılıp kullanılmasından geçiyor. Aslında tüm bu değişimler olurken çevresel tehditler ve azalan kaynaklar, üzerine en çok düşünülmesi gereken konular olacak. Bu konuda son zamanlarda genç aktivist Greta Thunberg'in oluşturduğu kamuoyu oldukça değerli. Eğer iklim değişimi konusunda herkes üzerimine düşeni yaparsa teknolojinin nimetlerinden, akıllı yaşam alanları yaratmaktan verimli altyapılara; pratik ve hızlı ulaşıma kadar pek çok alanda faydalanmak mümkün olacak.

Peki bu yolda bizleri neler bekliyor? Pek de uzak olmayan bir gelecekte nasıl şehirlerde yaşıyor olacağız? Evet, tahminleri alalım!

1. Otonom/İnsansız Araçlar

Sivil insansız ulaşım sistemlerinin tasarımı ve geliştirilmesi konusunda birçok proje yürütülüyor. Bu alanda son yıllarda en çok duyulanlardan biri de Tesla'nın geliştirdiği “Autopilot” sistemi. Bu sisteme sahip araçlarda trafik kazalarında %40'a ulaşan azalma tespit edildi. Otonom araçların trafiğe çıkması ile daha az trafik sıkışıklığı, daha düşük seviyede egzoz gazı çıkışı, park alanlarında iyileşme, taşıma masraflarında düşme, yaşlı ve engelli insanların toplu taşınmasında gelişme bekleniyor. Ayrıca zaman çizelgelerine, tarifelere, gecikmelere, sıraya girmeye ve fiziksel ödemelere de tamamen güle güle!

Son yılların mimari modası yatay yapılar olsa da şehirler kalabalıklaştıkça çok katlı binaların sayısı ister istemez artacak. Bununla birlikte yapay adaların inşa edilmesi de bekleniyor. Deniz üzerinde taşınabilir platformlardan oluşturulacak yapay adalar, gerektiğinde bir yerden bir yere de taşınabilecek. Bu yapay adalar yoğun hava koşullarına ve tsunami dalgalarına karşı dirençli olacak ve güneş enerjisi panelleri, rüzgar türbinleri, geri dönüşüm sistemleri ile kendi kendine yetebilecek.

3. Her An Daha da Akıllanan Evler

Evlerde kullanılan pek çok sistem yapay zeka sayesinde kontrol edilmeye başlandı. Akıllı ev sistemleri bir lüks olmaktan çıkıp kaçınılmaz olarak daha da gelişecek, akıllı evler akıllı kamu binalarını, onlar da akıllı şehirleri beraberinde getirecek. Binalar, çevre farkındalığı da geliştirecek, etraflarında olup biten her şeyi izleyip veri biriktirerek anlamlı bilgilere dönüştürecek. Böylece kendilerini de geliştirmeye ve aslında her an daha da akıllanmaya devam edecekler.

4. Kaynakların Verimli Kullanımı

Dünya nüfusu arttıkça kaynaklara olan ihtiyaç artacak. Geleceğin akıllı evleri ise kaynakları daha verimli şekilde kullanmayı sağlayacak. Konutlarda ısı yalıtımı artacak, tıpkı solar pencereler gibi binalar da kendi enerjilerini üretip kendine yeter hâle gelecekler. Biriken enerji ile ev sahiplerinin araçlarını ve hatta yakınlarındaki tüm araçları şarj edecekler. Böylece verimlilik ve güvenlik de artacak.

5. Artırılmış Gerçeklikle Daha Verimli Bir Alışveriş Deneyimi

Peki Nasıl?

Şehirlerin dönüşümünü başlatacak asıl unsur teknoloji gibi görünse de değil. Çünkü süreci destekleyecek politikaları oluşturacak, planlamayı ve tasarımı yapacak, yatırım kararlarını alacak, büyük veriyi analiz edip modellemeleri, simülasyonları geliştirecek olan, insan. Eğer sürdürülebilir şekilde gelişim sağlar ve beklentileri karşılayabilir hâle gelirsek, verinin ve teknolojinin yardımıyla içinde yaşamaktan keyif aldığın akıllı şehirler kuracak ve oluşturduğun otomasyonlar serisi sayesinde ilgilenmeyi istediğin asıl şeylere daha çok vakit ayırma imkânını bulacaksın.