Aslında Karadeniz yağmurların durduğu bir bölge değil ama yazın biraz olsun hava ısındığı, yağmurlar biraz azaldığı için gezmek daha kolay. Şehirlerde kavrulurken kendini yaylalara atınca yüzüne vuran her yağmur damlası seni çok sevindirecek. Sümela Manastırı’nı, Uzungöl, Macahel ve Trabzon merkezi kapsayan Karadeniz turunu kış yaklaşmadan yapmak en doğrusu. Buralar yazın bile serin ve çok güzel.

Ölmeden Önce Görülecekler Listesindeki Macahel


Macahel, Türkiye ve Acaristan Özerk Cumhuriyeti’nin arasında kalan vadinin genel adı. “Türkiye’nin tek biyosfer rezerv alanı” olarak geçiyor. Ekosistemi hiç bozulmamış bir bölge olduğu için 2005 yılında UNESCO tarafından tescillenmiş. Vadide toplam 18 köy var ve bunun 6 tanesi Türkiye sınırlarında. Buraya gittiğinde Maral Şelalesi’ni mutlaka görmelisin. En iddiasız fotoğraf makinesiyle gittiğinde bile inanılmaz başarılı fotoğraflarla döneceğinden emin olabilirsin. Karagöl Tabiat Parkı mutlaka görmen gereken yerlerden. Macahel “camili” anlamına geliyor. Bu yüzden Merkez Camisi’ni de görmen gerekecek. Düzenli, Efeler, Kayalar ve Maral Köyleri de mutlaka güzergahında olmalı. En şahane bitki örtüsü manzaralarıyla buralara giderken karşılaşacaksın. Uzungöl ve Macahel, Karadeniz turunun en anlamlı noktaları. Bu iki bölgeyi sindire sindire gezmeni tavsiye ederim. 


Neler Yemeli 


Neler var neler! Öncelikle Trabzon’a vardığında, akşamını mutlaka pide yemeye ayır. Kargi Pide’yi şiddetle öneririm. Sümela’dan dönerken Hamsiköy’den geçeceksin. Orada sütlaç uzmanı bir Osman Usta var. Tanımaktan büyük keyif alacaksın. Aynı yol üzerinde Sümer restoranı göreceksin. Üşenme, dur ve bir kuymak ye. Ömür boyu aklından çıkmayacak. Ve lütfen Trabzon’dan kuru fasulye, pilav ve turşu yemeden ayrılma. Kalkanoğlu pilavcısı, şehrin en ünlüsü. Bir akşamüzeri çayın yanında bir de Laz böreği yedin mi, gittiğin yola değdiğini anlayacaksın. Karadeniz, süt ürünlerinin, lahananın, fasulyenin, balıkların, böreğin cenneti! Uzungöl turu sırasındaysa mutlaka alabalık yemelisin. Mıhlama, lahana çorbası ve sarması, hamsili her şey ve papa da tadına bakman gerekenlerden. Macahel tarafındaysa Gürcü yemeklerinin tadına bakabilirsin. Bir Karadeniz klasiği olan tereyağlı mısır ekmeğini fasulyeli karalahanaya batırdığında dünyayla bağlantın kesilecek. Malahto, Çimuri, Yağşi Kveli, Kalaco, Çilburi Punçhula, Çiçikoni gibi sayısız tatlar Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Macahel’e özgü lezzetler!
 


Sümela Manastırı, Uzungöl ve Macahel Öncesi Trabzon


Eğer Doğu Karadeniz bölgesini rezervasyon yaptırdığın bir turla gezmeyeceksen Trabzon’a uçakla gelerek başlamanı öneririm. Kendi arabanla gelme imkânın varsa bu da iyi bir fikir. Ancak yaylalara çıkmak gibi bir planın varsa ki olmalı, gelmeden lastiklerine baktırmayı unutma. Uçağı tercih edeceksen arazi koşullarına uygun bir araç kiralaman gerekir.

Uzungöl ve Macahel öncesi Trabzon’da vakit geçirmek, bölge insanını tanımak açısından anlamlı. Üstelik hayatında yiyeceğin en iyi yemeklerden bazılarını burada tadacağından hiç şüphem yok. Ayrıca buraya kadar gelmişken Sümela Manastırı’nı görmeden dönmemelisin. Eşsiz manzaralar eşliğinde manastıra çıkarken yorucu da olsa bu huzurlu yola hayran olacağından eminim. Hem Karadeniz, yalnızca Uzungöl ve Macahel gibi doğal güzellikleriyle ünlü değil. Trabzon Müzesi’nin mimarisini içinden de dışından da görünce hayrete düşeceksin. Burada da Ayasofya Müzesi olduğunu biliyor muydun? Onu da mutlaka görmelisin.