Zenginliklerle dolu dünyada pek çok eser, yüzlerce hatta binlerce yıllık varoluşu ve hikâyesiyle birçok medeniyeti etkisi altına aldı; almaya da devam ediyor. Antik çağlar için listelenmiş dünyanın 7 harikasından günümüze ulaşabilen yegâne yapı Keops Piramitleri olduğundan, bu liste 2000-2007 yılları arasında revize edilmiş ve dünyanın yeni yedi harikası 07.07.07 tarihinde Unesco tarafından açıklanmıştı. İşte ölmeden önce mutlaka görmen gereken bu 7 mimari şaheser!

Kolezyum (Colosseum) – Roma, İtalya 


Roma denince akla gelen ilk eserlerden biri kuşkusuz Kolezyum amfi tiyatrosudur. Yapımına MS 72 yılında başlanan ve 8 yılda tamamlanan bu ikonik eser, hem imparatorluk hem de halk eğlencesi olan gladyatör dövüşleri için inşa edilmiş. Günümüze kadar ulaşabilmiş Kolezyum’u benzersiz kılan özelliklerinden biri de, on binlerce insanın aynı anda içeride bulunmasına rağmen, mükemmel planlaması sayesinde sadece dakikalar içerisinde çıkış yapabilmesi.
 


Tac Mahal (Taj Mahal) – Agra, Hindistan


İslam mimarisinin en kıymetli eserlerinden biri olan Tac Mahal’in tarihi ise 1648 yılına uzanıyor. Mümtaz Mahal anısına, eşi Şah Cihan tarafından inşa ettirilen ve unutulmaz bir aşkın simgesine dönüşen Tac Mahal’in tamamlanması tam 22 yıl almış. Mermerin adeta dantel oyası gibi ilmek ilmek işlendiği bu muazzam yapının duvarlarında birbirinden değerli taşların gömülü olduğu rivayet edilir. 

 

Kurtarıcı İsa Heykeli (Christo Redentor) - Rio de Janeiro, Brezilya 


Brezilya’nın Portekiz işgalinden kurtulmasının 100. yılı şerefine inşa edilen, boyu yaklaşık 30 metreyi bulan bu devasa heykel, Rio de Janeiro’nun günümüzdeki en önemli simgesi kabul ediliyor. 9 yılda yapımı tamamlanan heykel, konumu, iki yana açılmış kolları ve heybetli cüssesiyle şehrin tepesinde tam bir kurtarıcı, bir muhafız gibi yükseliyor.

 

Chicken Itza - Yucatán, Meksika


Maya Uygarlığı’ndan günümüze uzanan bu görkemli başkentin yapımı ise 600 – 1200 yılları arasına tarihleniyor. Meksika’nın Cancun bölgesinden yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşabileceğin Yucatan Yarımadası’nda bulunan Chichen Itza, elbette Meksika’nın en çok ziyaretçi çeken noktası. Maya Uygarlığı’nın ticaret ve kültür merkezi olan bu benzersiz kentin simge yapılarından biri ise, fotoğrafta gördüğün Kukulkan Piramidi.

 

Machu Picchu - Urubamba Vadisi, Peru


Adını “Eski Zirve” anlamındaki dağdan alan; olağanüstü güzelliği, katman katman kusursuzluğuyla insanı büyüleyen Machu Picchu, 15. yüzyıldan İnka Uygarlığı’na ait bir şehir. Çok iyi korunmuş biçimde günümüze ulaşan bu antik kentin keşfedilmesi ise 1912 yılını bulmuş.

 

Petra – Wadi Musa, Ürdün 


Ürdün’ün en önemli hazinelerinden biri olan Petra ise tamamıyla kayalara oyulmuş, mimarisi ve heybetiyle her yıl milyonlarca turisti kendine çeken bir antik kent. M.Ö 400’lü yıllarda inşa edilen ve Nebatiler döneminin bütün ihtişamını taşıyan bu şehir uzunca bir süre Nebatiler’e başkentlik yapmış. Keşfedilmesi ise 1812 yılını bulmuş.

 

Çin Seddi – Çin Halk Cumhuriyeti


Po Hay körfezinden başlayarak Çin’in kuzeybatısı boyunca uzanan savunma hattı yaklaşık 22.000 km uzunluğunda. Ekleme ve restorasyonlarla birlikte yapımı 2000 yıla yakın süren bu inanılmaz duvarın yapımında 1 milyondan fazla kişinin çalışmış olabileceği söyleniyor. Çin’in en popüler turizm noktası olan Çin Seddi de kuşkusuz mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.

 

BONUS: Keops Piramidi – Giza, Mısır


Keops Piramidi’ne değinmeden 7 harikaları anlatmak olmazdı! Dünyanın eski (antik) yedi harikası arasından günümüze ulaşabilmiş tek yapı olan Keops Piramidi; Giza Piramitleri olarak bilinen 3 piramitten biri. Tamamı insan eliyle inşa edilmiş, olağanüstü bir heybete sahip bu piramit, dönemin firavunu Khufu (Keops) tarafından yaptırılmış.

İnsanda çantayı kaptığı gibi yola koyulma arzusu uyandıran bu muazzam eserleri keşfetmeye başlamak için geç değil. Sana en uygun uçak ve konaklama fırsatlarını Booking.com’da bulabilirsin.