Kremlin Sarayı’nın kuleleri gibi renkli bir tatil geçirmek için valizini topla, Rusya seni çağırıyor! Üstelik vize almana gerek yok. Moskova ve St. Petersburg, ölmeden önce görülmesi gereken şehirler listelerinde üst sıralarda. Ancak Rusya yalnızca Moskova’dan ibaret değil. Krasnodar ve Novosibirsk’i de unutmamalı. Ülkenin köklü tarihi, edebiyatı, balesi, müziği, ilginç mimarisi, abartılı zenginliği ve uçsuz bucaksız ormanları, sana kendini büyülü bir filmin içinde hissettirecek.

Moskova 


Dahi sanatçılar Dostoyevski, Çehov, Çaykovski, Tolstoy ve Tarkovski’nin izini sürebileceğin Moskova, bir sonraki tatilin için harika bir fikir olabilir. Volga nehrinin kıyısındaki ormanlarla çevrili bu şehir, Rusya gezinin ilk varış noktası olmalı.    

Moskova, Mayıs itibarıyla ısınıyor. Rusya gezisi sırasında 1-2 Mayıs’ta İşçi Bayramı şenliklerini görmek ilginç bir deneyim olabilir. 9 Mayıs’ta kutlanan Zafer Bayramı’na göre program yapılabilir. Haziran itibariyle turist sayısı iyice artan şehir haziran, temmuz, ağustos boyunca çok renkli. Moskova yazdan kışa hemen geçiyor. Sonbahar neredeyse yok ama eylül-ekim için yaza kıyasla daha uygun uçak biletleri ve konaklama fırsatlarını değerlendirmek isteyebilirsin. Ekim ayındaki moda haftasına denk gelirsen çok renkli görüntülere şahit olabilirsin. Soğuk, karlı ve kısa süren günler nedeniyle kış mevsimi gezmek için pek uygun değil. Ancak Noel zamanı Moskova ışıklarını ve karını deneyimlemek ayrı bir keyif.    

Rusya tatilinin Moskova durağında Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı’nı mutlaka göreceksin. Tretyakov Devlet Galerisi’nin girişindeki heykellerin önünde de bir fotoğrafın olmalı. Zamanın olursa kesinlikle Moskova Federasyon Kulesi’nin 89. katına çık ve Moskova manzarasının tadını bir de oradan çıkar. Rusya, gözüne buradan bambaşka görünecek. Moskova metrosunu görmeden dönmemelisin. Eğer gezine bir de Volga turu ekleyebilirsen şahane zaman geçirirsin. 

 


Moskova’da Bir Gün


Alışverişle geçirilecek bir gün için en ünlü merkez, Kızıl Meydan’daki GUM. Bir şeyler almak istemesen bile içinde 1200 dükkân olan bu ahşap yapıyı görmelisin. Arbat Caddesi ve Skazka mağazası ise daha uygun fiyatlı seçenekler ve hediyelik eşyalar için doğru adres. Burada, Rusya denince akla ilk gelen şeylerden biri olan matruşka bebeklerden bulabilirsin. 

Bir turist için ulaşımın en kolay hali hop-on hop-off otobüslere binmek. Bunlardan bir bilet alarak şehirde kolayca hareket edebilirsin. Bunun dışında metro, trafiğin yoğun olduğu Moskova için her zaman iyi bir seçenek. 

St. Petersburg


Deli Petro’nun kurduğu, mimarisi aşırı güzel bu kanallar şehrinin sokaklarında kaybolurken kendinden geçeceksin. Hele bir de Dostoyevski’nin Suç ve Cezası’nı okuduysan bu şehri gördükten sonra Rusya aklında da kalbinde de bambaşka bir yer edinecek. Buraya mart-nisan gibi gitmek mantıklı. Zira yazın çok yağış alıyor ve kışın aşırı soğuk. 

St. Petersburg gezisi sırasında Nevski Prospekt Bulvarı’nı merkez kabul etmek kolaylık sağlayacaktır. Kazan Katedrali’ni, buranın tam karşısındaki Singer Binası’nı, Griboyedov Kanalı üzerindeki Yeniden Diriliş Katedrali’ni (Sobor Voskreseniya Hristova) mutlaka görmelisin. Eğer sadece tek müze gezecek zamanın varsa, bunu kesinlikle Ermitaj Müzesi’nden yana kullan. Dışarıdaki kuyrukta beklemen gerekebilir ama buna değeceğinden emin olabilirsin. Burası o kadar büyük ki görmek istediklerini belirlemek için önceden küçük bir araştırma yapmanda yarar var. Gitmeden önce biletini ayarlayabilirsen Çaykovski’nin Kuğu Gölü ve Uyuyan Güzel balelerinin ilk kez sergilendiği Mariinski Tiyatrosu’nda bir gösteri izlemeni şiddetle tavsiye ederim. Dostoyevski’nin bir süre yaşayıp öldüğü ev de bu şehirde. Burayı da ziyaret etmek isteyebilirsin. 

Romantik bir tatildeysen bir zamanlar Dostoyevski ve Çaykovski’nin müdavimi olduğu, St. Petersburg’un en lüks, en pahalı restoranlarından biri olan Palkin’de bir yemek harika bir fikir olabilir. Daha lokal tatlar, daha uygun hesap ve Sovyet tarzı bir atmosfer için ise Dachniki hoş bir seçenek. Burada borş çorbası ve pelmeni adı verilen Rus mantısını tatmalısın. Singer Binası’nı ziyaret ettiğin gün, karşısındaki Cafe Singer’de bir kahve iç lütfen. Manzarası şahane. 

 



Krasnodar ve Novosibirsk



Rusya, Moskova ve St. Petersburg dışında da güzelliklerle dolu. Kuzey Kafkasya’nın en eski müzesi Kovalenko Sanat Müzesi’ni görmek için Krasnodar’a gitmelisin. Ayrıca Novosibirsk Opera ve Bale binasında bir bale gösterisi izlemek eşsiz bir deneyim olacak.