Yaz bitiyor diye üzülmüyorsun değil mi? İstanbul hâlâ masal gibi keşif deneyimleri sunmaya devam ediyor. Mis gibi boğaz havası alabileceğin bir vapur gezisiyle, yeşiliyle, mavisiyle, sokak hayvanlarıyla, görülecek pek çok güzelliğiyle bu hafta sonu Heybeliada kaçamağı yapmaya hazır mısın?

Prens Adaları’nın Yeşil Çiçeği


Marmara Denizi’nin kuzeydoğusunda bulunan 9 adadan biri Heybeliada. Büyükada'dan sonra şehrin en büyüğü ve bir o kadar da yeşili. Uzaktan bakıldığında yere bırakılmış bir heybeye benzediği için ismi bu şekilde konmuş. İnsanı keşif isteğiyle dolduran Heybeliada’da özgürce gezmenin tadına varacaksın.

 

Huzur dolu hafta sonuna ilk adım


Ada vapurundan indiğin an bir Yunan adasına gelmişsin gibi karşılayacak seni Heybeliada’nın güzel atmosferi. Büyükada’ya kıyasla daha bakir ve çok daha az kalabalık olan Heybeliada’dan maksimum keyfi almak istiyorsan günün erken saatlerini tercih etmelisin.

 

Aya Yorgi (Uçurum) Manastırı


Aya Yorgi Manastırı veya diğer adıyla Uçurum Manastırı, adanın Büyükada’ya bakan yamacında nefes kesici bir uçurumun kıyısında yer alıyor. 1500’lü yıllarda inşa edildiği düşünülen bu manastır, nefes alıp kendini dinlemen, buraya koşuşturmaya değil, huzurla dolu bir hafta sonu geçirmeye geldiğini hatırlaman için mükemmel bir durak.


Heybeliada Ruhban Okulu


Eski adıyla Papaz Tepesi, şimdiki adıyla Ümit Tepesi'ne kurulu olan Ruhban Okulu, adada mutlaka görmek isteyeceğin yerlerden biri. 85 metrelik bir yüksekliğe kurulu bu okul, adanın her yerinden görülebildiği için, gözden kaçırmak pek mümkün değil zaten. 1844 yılında din adamı yetiştirmek üzere inşa edilen okul sonradan kapatılmış. Şimdilerde ise festivaller ve konferans gibi etkinlikler için kullanılıyor.



İsmet İnönü Evi Müzesi

İsmet İnönü’ye Atatürk tarafından bizzat hediye edilen eşyalar, mobilyalar ve hatıralarla dolu bu müze de kesinlikle ziyaret edilmeli. İsmet İnönü, geçirdiği bir rahatsızlık sonucu kendisine ada havasını tavsiye eden doktorlarının vesilesiyle bu evde inzivaya çekilmiş zamanında…
 


Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi 


Edebiyatımızın en önemli roman ve hikâye yazarlarından biri olan Gürpınar, ömrünün büyük bir kısmında Heybeliada’da yaşamış ve hayata bu evde gözlerini yummuş. Ev ise 1964 yılında varislerinin arzusu ile İstanbul İl Özel İdaresi'ne devredilmiş. Burada Gürpınar’ın pek çok kişisel eşyası ile şahsi kütüphanesini görebilirsin.

 

Değirmenburnu Mesire Yeri


Adanın tarihi ve kültürel zenginlikleri bir tarafa, doğal güzelliği anlatmakla tarif edilmez. Değirmenburnu Mesire Yeri de kuşkusuz adanın en huzurlu, en yeşil noktalarından biri. Güzelce gezip dolaştıktan sonra buradaki mesire alanında dinlenebilir, karnını doyurabilir, yemyeşil çamların kokusuyla denizi seyrederek huzurla dolabilirsin. Eğer havalar hâlâ izin veriyorsa, muhteşem bir koy olan Alman Koyu’nda denize girmeyi de kesinlikle düşünmelisin.

Bostancı’dan 25 dakika, Eminönü’nden 40 dakika, Beşiktaş’tan yaklaşık 1 saatlik bir vapur mesafesinde bulunan Heybeliada, tertemiz oksijene doyabileceğin, maviyle yeşilin arasında bol bol meditasyon yapıp haftanın tüm gerginliğini atabileceğin şahane bir kaçamak olacak. 

Birbirinden şirin küçük ve butik otelleri de bulunan adada bir gün sana yetmezse, çok uygun fiyatlı konaklama seçeneklerini burada bulabilirsin.